17 Ağustos 2012 Cuma

‘Bu adam bütün Brezilyayı ağlatan adam’


16 Temmuz 1950. Efsane Maracana stadında 200 000 brezilyalı takımlarını Uruguay’a karşı Dünya Kupası finalinde desteklemeye geldiler. O zamanki kupa sisteminde elemeli değilde sadece grup maçları vardı ve Brezilyaya kendi evinde kupayı kaldırması için beraberlik yetiyordu. Brezilya ilk yarısında gol olmayan maçta 2. yarı başlarında gol buldu. Yaklaşık 20 dakika sonra Uruguay’ın efsane oyuncusu Ghiggia’ın ortasıyla Schiaffino skoru eşitledi. Skor 1-1 olmasına rağmen Brezilyalilar kupaya sahip olacaklarından emindi. Turnuvada oldukça rahat maçlar geçiren brezilyanin siyahi kalecisi Moacir Barbosa Nascimento’ya bu maçtada fazla iş düşmüyordu. Maçin sonlarına doğru Uruguay’ın ilk goldeki pozisyonun aynısı yaşandı, fakat bu sefer Gigghia orta açma yerine kaleye şut çekmeyi tercih etti. Barbosa orta açılacağını tahmin edip kale çizgisinden uzaklaşmıştı ve bu hatasından dolayı Uruguay 2-1 öne geçmişti. 

Ghiggia yıllar sonra o pozisyonu efsane bir sözle anlatmıştı : « Maracana'da 200 000 kişiyi bir hareketle susturabilen 3 kişi vardır : Papa, Frank Sinatra ve ben ».

Moacir Barbosa Nascimento


Brezilya tarihinin en kötü günlerinden birini yaşıyordu, bu maç, bu pozisyon ve bu hata tarihe 'Maracanazo' olarak kazınmıştı. Ülkenin en ünlü yazarlardan biri olan Nelson Rodriguez bu maçı Brezilyanin ‘Hiroshimsı’ olarak tanımladı.
Bu felaketin hem kurbanı olan hemde günah keçisi ilan edilen Barbosa oldu. Brezilyali kaleci ölmeden bir kaç ay önce hayatının en kötü anısını anlatır : “Maçtan 20 sene sonra bir mağzada bir kadın beni göstererek çocuğuna ‘bak, bütün Brezilyalı aglatan bu adam’ dedi, o an tekrar yıkıldım”.

Brezilyada 30’lu yillardan itibaren futbol ırkçılığa karşı verilen mucadelenin sembolü oldu. Fakat Barbosa’ın Ghigga’dan yediği gol ülke mentalitesini 50 yıl geriye götürdü, siyahilere karşı önyargilar tekrar su üstune çıktı ve nerdeyse halk tarafından batıl inança dönüştü.

O kaybedilen kupadan beri, Brezilya altyapılarında hep siyahi kalecilerin önü kesildi. Milli takım seviyesine gelen siyahi kaleciler hep uzak tutuldu. 1950’den beri Dünya Kupasına katılan tek siyahi kalecide Dida oldu. Oynamaya başladığında beri hep Barbosa ile karşılastırıldı. 2002’de tarihin ilk Dünya Kupası kazanan siyahi kalecisi oldu ve Brezilyada yarım asır süren bu olguya bir nebze olsun son verdi.