10 Eylül 2012 Pazartesi

Ingiltere futbolundaki ırkçı ayrımcılık


Futbolda ırkçılığın var olduğu mağlumunuzdur. 2000 yılında Stefan Szymanski adında bir ekonomi profesörü Ingiliteredeki siyahi oyuncuların diğer oyunculara göre daha düşük maaş aldıklarını gösterdi. Araştırmada 1978’den 1993’e kadar bütün takımlar incelendi ve ortaya şöyle bir tablo çıktı : eşit maaş bütçesi olan takımlar siyahi oyuncu orantısı ne kadar yüksekse o kadar başarılı olmuştur. Bunun açıklamasıda odukça basit, iki tane eşit seviyede olan oyuncuyu tutun, biri siyahi diğeri siyahi değil. Siyahi oyuncuyu takımınıza alırsanız, daha düşük bir ücretle oynatacaksınız, ama takım performansınız düşmeyecek. Tabi bu oldukça teorik bir yaklaşım ama pratikte uygulaması mantıklıdır. Iki farklı takım düşünün, aynı bütçeye sahip. Ilk takim 25 tane siyahi oyuncu alıyor, Szymanski’in araştırmasına göre bu oyuncular hakketikleri paradan daha az bir miktar alacaklar, yani eşit bütçe ile ilk takım ikinci takımdan daha iyi oyuncular alabilecek ve performansı daha yüksek olacak.

Thierry Henry ve Rio Ferdinand


2008’de Roberto Pedace Szymanski’nin çalışmalarından esinlenerek, bu sefer Güney Amerikalı futbolcular üzerinde bu teoriyi uyguladi. Sonuçlar yine ilginç : 1997’den 2002’ye kadar bütün sezonları baz alırsak, bir takımda ne kadar Güney Amerikalı oyuncular bulunduysa, o takım o kadar başarısız olmuştur. Bu araştırma yine performansları kulübün bütçeleriyle orantılayıp yapılmış, yani 2 aynı bütçeye sahip takim olsa, hangisi daha fazla Güney Amerikalı barındırsa o daha başarısız olmuştur. Pedace’in açiklamasıda Szymanski’in teorisinden esinleniyor : Güney Amerikalı bir oyuncu aynı seviyede Güney Amerikalı olmayan bir oyuncudan daha fazla para alıyor.

Pedace araştırmasında şunuda vurguluyor : kulüpler için Güney Amerikalı oyuncu almak sportif anlamda zararlı olmasına rağmen ekonomik anlamda mantıklı bir yatırım oluyor çünkü kulüplerdeki Güney Amerikali oranı statların doluluk oranında pay sahibi. Yine teoride, bir takımda ne kadar Güney Amerikalı varsa o kadar stadi doluyor. Böylelikle sportif peformansı düşük olsa bile, o kulüp hasılatını yükseltip, maaşlara ayrılan bütçesini büyültebilecek ve takımında Güney Amerikalı barındırmayan kulübe ekonomik açıdan üstünlük sağliyacak.

Bu araştırmalar size pek makul gelmeyebilir, ama gerçek bilgilerle teorize edilmiş konular. Ekonomistler futbolu araştırırken bazen bekledikleri ilgiyi görmüyorlar çünkü onlara göre dünyanin en iyi 11 oyuncusu dünyanin en iyi takimini oluşturur (Branko Milanovic’in ‘Learning Globalization From Football’ yazısı gibi), reel’de tabiki böyle bir şey yok. Bu araştırmaların sonuçları her ne kadarda tuhaf gözüksede futbol dünyasında bir nebze olsun uygulandığını kabul etmek lazım.

Raporun tam metni :  http://users.polisci.wisc.edu/schatzberg/ps616/Preston2000.pdf